top of page
Yazarın fotoğrafıselenkelecek

Görünür olmalı mıyım?

Yürüyüş yaparken podcast dinliyorum artık. Geçen gün akademisyen ve yazar olan (ki kitaplarını çok severim, yenisi çıktı çıkacak bekliyorum!) Serkan Karaismailoğlu’nun podcast’ine başladım. Zaten YouTube’da da vardı ancak benim o platformda uzun süreli bi’şeyler izlemeye karşı yatkınlığım yok.


Bir bölümde “görünürlük”ten bahsetti. Yalnız bu bahis bir akademisyenin gözüyle, “neden görünür olmalıyız?” sorusu çevresindeydi. Benim kendi içimde verdiğim savaşa ışık tuttu kendisi. Özet olarak içinde bulunduğumuz posttruth dönemde bilim insanı olarak görünür olmamızın gerekliliğinden bahsetti.


Kendi içimde hep çelişirdim. Sosyal medya kullanımı, paylaşımlar, web sitesi…vb. Bana hala şu tarz soruları soranlar var: “Neden instagramda … paylaştın?” “Neden profilin gizli?” “Sen hangi kimliğini göstermek istiyorsun?” “Paylaşımlarının bir sırası/amacı var mı?” “Neden web sitesi açtın?”….. vb. Artık aslında hepsinin cevabını buldum sanırım; “Canım öyle istedi.” :) Tüm bu alanlarda ben olarak varım. Kendi istediğim kadar. Farklı hallerde. Akademisyen kimliğimle, eğitmen kimliğimle, öğrenci kimliğim ile. Teorik ve pratik yanım ile. Makalem ile, matım ile, hamağım ile. Güçlü ve güçsüz yanlarım ile. Mutluluk ve mutsuzluklarım ile. Sahte, ışıltılı, mükemmel bir profil yaratmaya çalışmıyorum. İsteyen takip eder beğenir, isteyen sadece takipte kalır, isteyen takip bile etmez. Ben bu alanlarda kendimce, kendi çapımda almak ve vermek için varım.

Yine nereye geldi konu :)


Diyor ki Serkan hoca, bilginin bu kadar çok ve yanlış olduğu, bilginin doğruluğunundan ziyade popülerliğinin önemli oldu dönemde, bizler bilim insanı olarak görünür olmaz durumundayız.

“Aaaa!” dedim içimden. Evet bizler bilim insanı olarak, doğru bilgi peşinde olan bireyler olarak görünmeliyiz, görünmeliyiz ki doğru bilgi yayılsın. Çünkü bakarsanız çevrenize; herkes akademisyen, herkes yoga eğitmeni, herkes fitness eğitmeni, herkes diyetisyen, herkes yaşam koçu, herkes psikolog, herkes aşırı bilgili, herkes çok mutlu. Yani HERKES HER ŞEY. Vay be. Herkes kendi bilgisini, aktarmak değil kabul ettirmek çabasında. Sahi o bilgi nerden geldi? Takipçi sayısı 25bin diye mi güvenilir? E ben bilimde geçerlik-güvenirlik diye neden yırtınıyorum?


Ha bu arada her bilim insanı mutlaka sosyal medyada bilgi dağıtsın demiyorum yanlış anlaşılmasın. İsteyen sosyal medyayı sadece arkadaş çevresi ile paylaşım/iletişim için kullanır, isteyen sosyal medyayı sadece bilimsel paylaşım için kullanır, isteyen hepsini karıştırır, isteyen hiç kullanmaz. Herkesin sosyal medyasına kimse karışamaz sonuç olarak.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page